Harekete Geçirmeyen İman Hiçbir Fayda Sağlamaz

Bir hastanın; “Ben doktoruma inanıyorum, güveniyorum ve onu çok seviyorum” demesi asla yeterli olmaz. Eğer o hasta, doktorun verdiği reçetedeki ilaçları satın almaz, bunları uygun şekilde kullanmaz ve doktorun tavsiyelerini göz ardı ederse iyileşemez. Bir başka ifadeyle hastanın iyileşmesi için sadece doktoruna inanması, güvenmesi ve onu sevmesi yeterli değildir.

Bir öğrencinin “Ben öğretmenime inanıyorum, güveniyorum ve onu çok seviyorum” demesi asla yeterli olmaz. Eğer o öğrenci, öğretmenin tavsiye ettiği kitabı satın almaz, içindekileri öğrenmez ve öğretmenin tavsiyelerine göre hareket etmezse o dersi geçemez. Bir başka ifadeyle öğrencinin dersini veya sınıfını geçmesi için “sadece öğretmenine inanması, güvenmesi ve onu sevmesi” yeterli değildir.

Aynı şekilde bir müslümanın da “Ben Allah’a inanıyorum, O’na güveniyorum ve O’nu çok seviyorum” demesi asla yeterli olmaz. Eğer o müslüman Yüce Allah’ın inzal ettiği Kur’ân’daki emir ve yasakları öğrenmez, bunları uygulamaz ve Yüce Allah’ın gönderdiği peygambere itaat etmezse iyi bir müslüman olamaz. Bir başka ifadeyle bir müslümanın Yüce Allah’ın rızasını kazanması ve cenneti elde edebilmesi için sadece Yüce Allah’a inanması, güvenmesi ve onu sevdiğini söylemesi asla yeterli olmaz. Zira salih amellerle desteklemeyen iman hiçbir işe yaramaz, zamanla yok olur gider.

Sonuç olarak, bir hastanın iyileşmesi, öğrencinin başarılı olması ve müslüman ise Yüce Allah’ın rızasını elde edip cennete girebilmesi için “inanmak, güvenmek ve çok sevdiğini söylemek” hiçbir şekilde yeterli değildir. Hastanın ilaçlarını kullanması, öğrencinin derslerini çalışması ve müslümanın da inancının gereğini yerine getirmesi şarttır/ elzemdir. Zira harekete geçirmeyen birisinin imanı boş ve anlamsızdır; züğürt tesellisinden başka da bir şey değildir. (31.08.2018)

Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Emin SEYHAN                     

Kafkas Üniversitesi İlahiyat Fakültesi