Yaratılmışlar içinde en üstün varlık şüphesiz insandır. Bunu bizzat Yüce Yaratıcımız söylüyor : “Gerçek şu ki, Biz Ademoğullarını üstün ve onurlu kıldık…”(İsra 17/70) Yeryüzü sofrası yer yüzünün halifesi(Bakara2/30) olan   insanoğlunun emrine verilmiştir. Şu ayetlere bakalım:

 “Biz, o hayvanları kendilerine boyun eğdirdik. Onlardan bir kısmı binekleridir, bir kısmını da yerler.” (Yasin 36/72) “Allah, gökleri ve yeri yaratan, gökten yağmur indiren ve onunla size rızık olarak türlü meyveler çıkaran, emri gereğince denizde yüzmek üzere gemileri emrinize veren, nehirleri de hizmetinize sunandır.” (İbrahim14/32)

         Yüce Allah her şeyi insan için var etmiştir. Ancak insanı da başı boş, sorumsuz kılmamıştır. “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder”(Kıyame 75/36) ilahi mesajı bunu açıkça ifade eder. Dünyanın bütün nimetlerini insana bedava veren Allah insandan hiç mi bir şey beklemez. Bunun cevabı tek kelime ile ifade edecek olursak “kulluk” tur. Yani yaratıcıyı tanıma, Ona itaat etme. Buna ibadet de denir. Zaten bizi O’nun katında değerli kılan da kulluğumuzdur. (Furkan25/77) Yani Allah nezdinde kulluğumuz oranında değer buluyoruz.  

         Diğer taraftan Allah insanı günaha da meyilli yaratmıştır. İnsana irade-i cüziye vererek iyiyi de kötüyü de seçme hürriyeti vermiştir. İnsan bu iradesini iyiden yana kullanırsa O’nun rızasını kazanır, kötüden yana kullanırsa şeytanın ve nefsin rızasını kazanır. Tabi bu da Allah’ın hoşuna gitmez. Kul iyi kulluğu ile melekleri bile geçebilir. Yine isyanıyla aşağıların aşağısı da olabilir. Meleklerde nefis yoktur. Onlar mahza kulluk ve  itaat için yaratılmışlardır. İnsan ise nefis ve şeytan gibi iki büyük düşmanla mücadele etmek durumundadır.Bu mücadeleden alnının akıyla çıkabilirse bu büyük imtihanı geçmiş demektir.

         Bu arada günah işleme potansiyeline sahip olan insan için tevbe söz konusudur. Ki tevbe günahların silgisidir. Kul hata yapınca geciktirmeden Rabbine dönerek O’nun rahmet kapısını çalmalıdır.Zira Allah’ın rahmet çok büyüktür.Kullarına acır.Kullarına zulmetmez. (Yunus10/44) Allah kimsenin cehenneme gitmesinden haz duymaz. Sağ tarafımızdaki melekler yapılan iyilikleri hemen yazarken sol tarafımızdaki melekler yapılan kötülükleri hemen yazmaz. Neden? Çünkü Allah o meleğe “bekle, belki kulum tevbe edecek, af dileyecektir” diyecektir. Yeter ki kul hatasını itiraf edip af dilesin. Asıl kötü olan günah işlemek değil günahta ısrar etmektir. İblis ile Adem’in farkı burada ortaya çıkıyor.İblis baş kaldırıp küstahlaştı,kibirlendi.Hatasında ısrar etti ve kovuldu.Ama Adem(as) hatasını itiraf etti, göz yaşı döktü ve affedildi.

         Rabbimizin rahmetinin eseridir ki biz günahkar kulları için özel gün ve geceler de tahsis etmiştir. Bu  özel gün ve geceler fırsat zamanlarıdır. İyi değerlendirilmelidir. Diğer bir ifade ile promosyonlu  zaman dilimleridir. Bu zamanlarda yapılan hayırlı ameller daha fazla değerlidir. Rabbimizin kullarını affı için fırsat günleridir.

Ancak şu hata yapılmamalıdır. “Nasıl olsa bu günler ve geceler çok değerlidir, bu zaman dilimlerini değerlendirip diğer zamanlarda günahlara kaldığım yerden devam ederim, ibadetlerimi yapmasam da olur, nasıl olsa Allah bu gecelerde kullarını bağışlıyor, yine tevbe derim olur biter” Bu anlayış ve davranış ancak şeytanı sevindirir. Bu sebeple bu değerli zaman dilimleri bu şekilde değerlendirilmemelidir. Bu mübarek gün ve gecelerde kulluğumuzu gözden geçirip, koordinatlarımızı Kur’an’a  göre düzeltmeli, iyi kulluk rotasına dönmek için  çaba gösterilmelidir.

         Mübarek üç aylarda olmamızı,  ve 26 Temmuz akşamı idrak edeceğimiz Berat gecesini bu açıdan değerlendirmek yerinde olur. Şu iki hadis-i Şerif Berat gecesinin ne kadar değerli olduğunu anlatmaya yeter sanırım:

  “Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim!”

 “Allâh Teâlâ Şaban’ın 15. gecesi dünya semasında tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının kıllarının sayısından daha fazla kişiyi bağışlar”

Bu vesileyle Mübarek Berat Kandilinizi tebrik eder, günahlardan berat etmemizi Yüce Yaratıcımızdan niyaz ediyorum.23.07.2010

İRTİBAT:kurugeris@hotmail.com