• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/vaazdokumanlari/
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905321561576
  • https://www.twitter.com/@vaazsitesi
Üyelik Girişi
Vaaz Kategorileri
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam808
Toplam Ziyaret5159914
Site Haritası
Takvim
Vaaz Dokumanları
Musa İmamoğlu
musa.imamoglu@gmail.com
Rahmet ve Merhamet
02/06/2011

Rahmet, incelik, ihsan, bağışlama, acıyıp esirgeme demektir. Allah'ın kullarına acıması, onlara sevgi, şefkat ve merhametle muamele etmesi anlamında Kur'anî bir tabirdir. 

 
Yüce Allah, kullarına rahmet ve şefkatle davranmayı kendi zatına vacib kıldığını, “Rabbiniz, sizden her kim bilmeyerek fenalık yapar da arkasından tövbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi üzerine almıştır. O, bağışlayan ve merhamet edendir" (En'am, 6/54) ayetiyle açıklamıştır.

Rahmet geniş anlamıyla, bütün yaratıkların iyiliğini isteyip onlara yardım etme arzusu duymaktır.

Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Yüce Allahın esma-i hüsnasındaki Rahman, Rahim, Rauf gibi isimleri, merhamet eden, acıyan, şefkat gösteren anlamlarını içerir. Rahman, dünyadaki her mahluka acıyan, Rahim, ahirette yalnız müminlere acıyan demektir.

Rahman ve Rahim olan rabbimiz Kur’anı Kerimde üçyüz’ü aşkın yerde rahmetten, acımaktan bahseder. Bu da Rabbimizin bizleri ne kadar acıdığını, daima esirgediğini, bunun için bize hayatımız boyunca yol gösterdiğini,  dolayısı ile İslam dininin acıma ve merhamet dini olduğunu gösterir.

Ahzab suresinin 43.ayeti rabbimizin bizlere rahmeti ile muamele ettiğini şöyle açıklar:

Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen o’dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, mü’minlere karşı çok merhametlidir.”

İslam dini, hidayet rehberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav), Kur’anı Kerim, Ramazan ayı, kandil geceleri, Cuma ve bayram günleri, merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Rabbimizin biz kullarına ihsan ettiği birer rahmet hazinesidir. Bu rahmetler sayesinde insanlık zulmetten sıyrılarak nura kavuşmakta, sıkıntılarından kurtularak huzura ermektedir.

Allahın rahmet ve merhameti sonsuzdur. İsteyen herkes bu rahmet denizinden dilediği kadar içebilir. Kapısına gelip halini arz eden kullarını eli boş olarak göndermeyeceğini rahman ve rahim olan Allah şöyle haber veriyor:

 “Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allahtan mağfiret dilerse, Allah’ı çok yargılayıcı ve esirgeyici bulacaktır.” (Nisa 4/110)

İslam rahmet dinidir. Bu rahmet bütün kâinatı kuşatmıştır. İnsan olarak elbette günahlarımız vardır. Amellerimizde de bazı eksiklerimiz olabilir. Önemli olan günah işlemekte ısrar etmemek ve Allahın rahmetinden ümit kesmemektir. Bu düşünce ile kulluk görevlerimizi yerine getirmeye çalışırsak Allahın rahmet ve bağışlamasına kavuşabiliriz. Allahın rahmetinden ümit kesenlerin ise ancak kâfirler olduğunu Kur’anı Kerim bize şöyle bildiriyor:

“…Allahın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allahın rahmetinden ümit kesmez.” (Yusuf, 12/87)

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) de bir rahmet Peygamberidir. Efendimizin bütün âlemlere rahmet olarak gönderildiğini Rabbimiz şöyle haber veriyor:

 “(Resulüm!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik” (Enbiya, 21/107).

Sevgili peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav), insanlara en çok merhamet eden, yol gösteren, tehlikelere karşı uyarılarda bulunan ve bunun için yılmadan, yorulmadan mücadele veren yüce bir Peygamberdir. Şefkat ve merhamet Peygamberi şöyle buyurur:

 “Benimle sizin durumunuz ateş yakıp ta bu ateşe çekirge ve pervanelerin düşüp yanmamasına engel olmaya çalışan bir kişinin durumu gibidir; ateşten korumak için ben sizin eteklerinizden tutup çekiyorum ama siz benden kaçıp uzaklaşıyorsunuz.”(Müslim, Fezail, 18)

Ümmetini çok seven, çok acıyan Peygamberimiz merhametle iç içe olmamızı, bütün işlerimizi bu duygu ve düşünce doğrultusunda yapmamızı ister ve şöyle buyurur:

"Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere -bütün canlılara- merhamet edin ki, göktekiler de -Allah ve melekler- size merhamet etsin" (Ebu Davud, Edeb, 58).

 “ İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez”(Buhari, Tevhid,2)

O halde, bizde kâinatın tamamını kuşatan rahmet ikliminin dışında kalmayalım. Gönlümüzü bencillik ve zulme ait bütün duygu ve düşüncelere kapatıp merhamet ve muhabbetle dolduralım. Bütün densizliklerimize rağmen Rabbimizin bize merhamet edip bol bol ihsan ve ikramda bulunduğu gibi bizde bütün varlıklara merhametle muamele edip iyilik yapalım.

Gelişiyle kainatın çehresini değiştiren, merhamet eğitimiyle varlıklar alemine yaşama sevincini tattırıp yerleştiren rahmet ve şefkat peygamberi hazreti Muhammed’e binlerce salat-ü selam olsun.

Rahmet ve merhamete susamış insanlığın bu susuzluğunun “ Kutlu Doğum Haftası”nda yağan rahmet damlalarıyla son bulmasını niyaz ederim.                  



15860 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İnsanlığın Sevgiye Olan İhtiyacı - 25/04/2013
Sevgili Peygamberimiz, “Allah’ın rızası, anne-babanın rızasında, Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.”(Tirmizi, Birr, 3) buyurarak Allahın sevdiği bir insan olmanın yollarından birinin de ana baba sevgisinden geçtiğini bildiriyor. Ana babas
İnsan Saygıdeğer Bir Varlıktır Ama... - 25/04/2013
Kur’an-ı kerim insanı bütün varlıklardan farklı bir biçimde ele almakta ve insana büyük değer vermektedir. Kur’an’da geçen “Biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık”(İsra, 70) ayetinde de insanın üstün ve değerli bir varlık olarak
Kutlu Doğum - 25/04/2013
Efendimiz, gençliğinde her türlü aşırılıktan uzak durdu. Puta tapmadı. İffet ve namusunu hep korudu. Ticaretle uğraştı. Etrafına güven verdi. Bu davranışından dolayı kendisine güvenilen “el-Emin” ünvanı verildi. Haksızlığa uğrayanların haklarını
Ey Mekke Seni Seviyorum - 25/04/2013
Ey Mekke Seni Seviyorum! Çünkü Mina da sende. Burası bana, İbrahim aleyhisselam ile oğlu İsmailin Allaha olan bağlılıklarını, muhabbetlerini, teslimiyetlerini ve nihayet Allah yolunda yapılan fedakârlığın zirvesini hatırlattı. Onun için bende seni
Sevgi Hayatın Ruhudur - 25/04/2013
Semalarını ezan seslerinin doldurduğu, her bir karış toprağında şehit kanlarının misk gibi kokusunun hissedildiği, dağlarıyla, ormanlarıyla, ırmağıyla, ecdat yadigârı camileri ve kalem gibi göklere uzanan minareleri ile bizim için dünyada ayrı bir
Ey Medine Sen Ne Güzel Şehirsin! - 25/04/2013
Sevgili Peygamberimiz risalet görevini yükleneli 12 yıl olmuştu. Allah rasülü ile görüşmek üzere bu defa Medineden 72 bahtiyar Mü’min Mekkeye geldiler. Bunları temsilen bir grup Mescid-i Haram'da amcası Hz. Abbas'la oturan Rasûl-i Ekrem Efendimizin
İslam'da Kadının Yeri - 02/06/2011
Kadın, günümüze kadar hakkında en çok yazılan çizilen bir varlık olagelmiştir. Buna rağmen birçokları tarafından tam olarak anlaşılamamış olup gizemini korumaya devam etmektedir.
Çanakkale Geçilmez - 02/06/2011
Birinci Dünya savaşının başlamasıyla birlikte İtilaf Devletleri (Fransa ve İngiltere) İstanbul’u elde etmek maksadıyla 3 Kasım 1914’ te Çanakkale Boğazına doğru ilerlediler. Harp araç ve gereçleri yönüyle bizden çok üstün idiler.
Medeniyet İnşasında Merhametin Önemi - 02/06/2011
Merhamet, acıma, esirgeme, koruma, sevgi gösterme, yardım etme. İnsanı başkalarına iyilik ve yardım etmeye yönlendiren acıma duygusu. Tüm yaratılmışlara sevgi ile yaklaşma, onları kötülüklerden koruma ve kurtarma, zor durumlarında yardım etme..
 Devamı
Aydın Gökçe Bey'e Teşekkür
Sitemize Vaaz Ansiklopedisi olarak eklediğim bölüm Aydın Gökçe'nin Almanya'da görevli iken çeşitli kaynaklardan yaptığı vaazları alfabetik sıraya almasıyla oluşmuştur. Kendisine teşekkür ediyorum.
Bu vaazlar ayrıca Dosyalar bölümünde de yer almaktadır. Vehbi Akşit
Vaaz Ansiklopedisi
VAİZLER KÜTÜPHANESİ
Hadislerle İslam
İslam Ansiklopedisi
Kur'ani Site
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.207032.3361
Euro34.874135.0138
Saat